AVRUPA BİRLİĞİ: Coinbase, bitFlyer’ın Marka Tescilini Aşamadı

Genel Mahkeme (GC), önde gelen bir ABD kripto para borsası olan Coinbase Inc.’in, büyük bir Japon blok zinciri ve kripto ticaret platformu olan bitFlyer, Inc.’in marka tesciline karşı yaptığı temyiz başvurusunu reddetti. Uyuşmazlık (T-46/24 sayılı dava), bitFlyer’ın AB’de COINBASE kelime markası için yaptığı tescil ve bu tescilin kötü niyetle yapılıp yapılmadığına ilişkindi.

bitFlyer, 2016 yılında COINBASE markası için AB’yi kapsayan bir Uluslararası Tescil elde etmiş ve bu tescil 9, 35, 36, 38 ve 42. sınıflardaki geniş bir mal ve hizmet yelpazesini kapsamıştı. Daha önce aynı kelime markası için uluslararası tescil elde eden Coinbase ise, 2018’de 2017/1001 sayılı AB Tüzüğü’nün 60(1)(a) ve 59(1)(b) maddeleri uyarınca karıştırılma ihtimali ve kötü niyet gerekçeleriyle bitFlyer’ın markasının hükümsüz kılınması için başvuru yaptı.

AB Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO) İptal Birimi, 2020 yılında talebi kısmen kabul ederek çakışan hizmetler için karıştırılma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle bitFlyer’ın markasını hükümsüz kıldı; ancak geri kalan sınıflar açısından kötü niyet iddiasını reddetti. Temyiz Kurulu da kötü niyet bulunmadığına ilişkin kararı onadı.

Coinbase konuyu GC’ye taşıdı. Mahkeme, 11 Haziran 2025 tarihli kararında, bitFlyer’ın dürüst olmayan şekilde hareket ettiğine veya Coinbase’in itibarını sömürmeyi amaçladığına dair herhangi bir kanıt bulunmadığını tespit etti. GC, doğrudan rekabetin, ticari bağların ya da bitFlyer’ın Coinbase’in AB’deki önceki kullanımından haberdar olduğuna dair delilin yokluğunu vurguladı. Ayrıca, “coinbase” teriminin blok zinciri ve kripto para sektörlerinde doğası gereği ayırt edici gücünün zayıf olduğuna dikkat çekti.

GC ayrıca Coinbase’in kazanılmış ayırt ediciliğe ilişkin iddiasını da reddetti ve Coinbase’in AB genelinde yeterli pazar payı veya marka bilinirliği gösteremediğini belirtti. Delillerin çoğunun tam marka logosuna veya ek görsel unsurlara atıfta bulunduğu ifade edildi.

Sonuç olarak GC, başvuru tarihinde geçerli olan 207/2009 sayılı Tüzüğün 52(1)(b) maddesi uyarınca kötü niyetin ispatlanamadığına hükmetti. Davayı bütünüyle reddetti ve yargılama giderlerinin Coinbase tarafından karşılanmasına karar verdi.

Hukuken sağlam bir karar olsa da, dünyanın en tanınmış kripto borsalarından biri olan Coinbase’in AB’de markası üzerinde tam kontrol elde edememesi, hukukun piyasanın gerçeklerine ne ölçüde hizmet ettiğini düşündürüyor. Sonuçta, adalet ile şekilcilik her zaman aynı blok zincirinde buluşmuyor.

19 Ağustos 2025 – INTA Bülteni

Beyond® ile birlikte yenilikçi, net ve somut çözümler için

Bize Ulaşın